Bir 'nokta'; her nasıl bir şeylerin sonundan, bitmesinden yahut da bitmemesinden bahsedecek kadar derin anlamlar muhteva ediyorsa, virgül de öyle bir şey ki; umut verir insana...
Beklersin, ümitlenirsin çünkü; gelecektir...
Yol bitmemiştir çünkü, bir patika gibi aşağı kıvrılmıştır. Yol gözükmektedir oradan, ufuk çizgisi gözükmektedir. Gelecektir. Söz bitmemiştir. Ve hatta söylenecekler o kadar fazladır ki, durup bir nefes almak gerekmektedir. Sevinçle de olsa da, hüzün ile de olsa, gözden akan yaş; satırdan süzülüp virgülden bir sonraki cümleye de geçse de.. Islansa da cümleler... Yerinde duramasalar da kelimeler... Ne olursa olsun, söylenecek sözler vardır; unutulmaş, biriktirilmiş, henüz söylenmemiş...
'Virgül'de bir çağrı vardır, sonsuzluğa uzanan... Ya da 'onsuzluğa'... Bir şarkı vardır melodisi tanıdık gelen... Duyulan bir hasret vardır belki de; dile gelmeye cesaret edemeyen. Şiirlerde virgül vardır; kitaplarda, sözlüklerde, mektuplarda... Hatta yollarda, çeşmelerde... Her lisanda virgül vardır. Ve insanda da virgül vardır...
Virgüller; beklemenin desturudur. Düsturudur.
Biraz sonra taaa uzaktan sana gelecek olan, rayların üstünde:
'tıkratak tak tıkıratak tak'
trenin habercisidir...
Celal Temür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
söylü-yorum