Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Perşembe, Şubat 28, 2013

ŞUBAT














Bugün Şubat’ın yirmisekizi
Bugün 28 Şubat…
Dün, 22 şubat akşamı 21.30 idi saat.
Ve her bir yarın, yine Şubatlardan bir Şubat günü olacak.

Yetim Şubat…
Kış mevsiminin en yakıcı ayı; Şubat.
Hüzün pembesi Şubat.
Şubat; Ayrılık ayı.
Şubat; Kavuşma’nın müjdecisi.

Yere düşürülmüş kalın bir cam kalıp gibi; ince ince, yol yol, damar damar çatladı canımız tenimizde.
Kelimeler üşüdü saklandı. Söylenecek cümle bulunamadı. 
N’apılsın bilinemedi. Nereye gidilsin bilinemedi. Dağlar düşmüştü, yollara.
Ve dağlar; düşmüştü yollara… Her birinin başında karlardan sarıklar… Sessiz, kimsesiz, hep beraber yürüyen; ama bir başına kalakalmış, her biri diğerinden yüksek dağlar…
Şimdi her biri ciğerinde kaynayan volkanlarla yürüyordu dağlar.

Ağlıyordu dağlar.
“Dağlar”ın ayı Şubat.
Ağlıyordu Şubat.



R.Su


Pazar, Ocak 27, 2013

Her şehrin kaderi...

Şehirlerde güneş, doğar ve batar.
Her şehirde güneş doğudan doğar.
Her şehirde gün, batıdan biter.

Her şehirde, gün başka vakitlerde doğduğu gibi; başka vakitlerde batar...

Her şehrin bugünü, yarını başkadır. Dünü başka olduğu gibi.

Her şehrin mazisi farklı renkte bir tablodur. Ve istikbali, başka başka renklerle tonlanmaktadır.

Her şehrin, alnında yol yol beliren izler farklıdır.
Yolu farklıdır, insanı farklıdır, lisanı farklıdır.
Kaderleri başkadır; "kederlerinin" başka oluşu gibi...

Ve diğer şehirlerde, diğer kaderleri yaşayan ve kimi zaman başka başka kederleri taşıyan insanların; öyle bir zaman gelir ki tek bir şehirde toplanır nabzı;

Onların kederi için duada...





Reçelli ekmek. Afiyet olsun. :)

Cumartesi, Kasım 03, 2012

Çay

Çok güzeldir yorgunluk çayları....

Demliğe iki kaşık çayı koymak, suyu kaynadığında usul usul demlemek, on onbeş dakika onra da yine usul usul dökmek ince belli bardağa... Dumanı cilveli cilveli yükselir bardağın ağzından...

Lezzeti, keyfi, muhabbeti içine dolar insanın. Ilık ılık iner midesine, yorgunluğu çeker alır.

Çok özeldir yorgunluk çayları...

Çayı sevmeyen bilmez. Çayı bilmeyen; sevmez.
Çayı sevmek, çayı bilmek; en güzel nasiplerden biridir.

Çünkü;

İki  atarsın çayına, biri sevgili, biri sen gibi... biri cân, biri cânan gibi. Biri nefs, biri yâr gibi...
Birbirlerine sarılarak karışarak karışırlar çayın içine, kenetlenirler sıcacık bir hayatın içinde. Hemhâl olurlar tadlarını çaya vererek... Birbirlerine benzemeyen tarafları kalmaz. birbirlerinden ayrı kalan tarafları olmaz, ve artık; birbirlerinden gayrı bir ömür, olmaz...

Çay...
Ömür gibidir.

Çay,
Gönül gibidir. Cân'ın ve Cânan'ın aynı potada  eridiği...

Her yudum sıcacık, her yudum sonsuz muhabbet.

Çayınız, muhabbetiniz, eksik olmasın... :)