Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Cumartesi, Kasım 03, 2012

Çay

Çok güzeldir yorgunluk çayları....

Demliğe iki kaşık çayı koymak, suyu kaynadığında usul usul demlemek, on onbeş dakika onra da yine usul usul dökmek ince belli bardağa... Dumanı cilveli cilveli yükselir bardağın ağzından...

Lezzeti, keyfi, muhabbeti içine dolar insanın. Ilık ılık iner midesine, yorgunluğu çeker alır.

Çok özeldir yorgunluk çayları...

Çayı sevmeyen bilmez. Çayı bilmeyen; sevmez.
Çayı sevmek, çayı bilmek; en güzel nasiplerden biridir.

Çünkü;

İki  atarsın çayına, biri sevgili, biri sen gibi... biri cân, biri cânan gibi. Biri nefs, biri yâr gibi...
Birbirlerine sarılarak karışarak karışırlar çayın içine, kenetlenirler sıcacık bir hayatın içinde. Hemhâl olurlar tadlarını çaya vererek... Birbirlerine benzemeyen tarafları kalmaz. birbirlerinden ayrı kalan tarafları olmaz, ve artık; birbirlerinden gayrı bir ömür, olmaz...

Çay...
Ömür gibidir.

Çay,
Gönül gibidir. Cân'ın ve Cânan'ın aynı potada  eridiği...

Her yudum sıcacık, her yudum sonsuz muhabbet.

Çayınız, muhabbetiniz, eksik olmasın... :)












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylü-yorum