Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Çarşamba, Şubat 29, 2012

Yağmur

Yağmur başladı, bana baktı.
mutluydu, mutlu oldum.
sonra gökyüzüne baktı,
gözleri kamaştı.
"ne güzel yağıyor dimi?"
çok güzeldi.
yağmur da öyleydi,
belki.
gök gürledi, korktu.
elimi tuttu.
kalbim durdu, gözlerim kör oldu.
arabada çalan şarkı değişti,
yağmurun bile böyle küçük elleri yoktu.


Fatih Yılmaz

Perşembe, Şubat 16, 2012

Hayvanlar alemi


Hayvanlar âlemi bi âlem.

Hemen hemen her hayvanda bi surat ifadesi, bi mimik, bişi ararım genelde. Bi gülümseme, bi karalılık, bi şaşkınlık ya da bi üzgünlük vardır hemen hemen hepsinde.
Ya da bana mı öyle geliyor?

Suratı olmayan hayvanlarda bile ararım bi duygu ifadesi. Suratı olmayan hayvana örnek bulamadım şimdi ama, var var.
Okyanusların dibinde türlü türlü yüzsüz hayvan var; sözüm sululuk meclisinden dışarı...

Köpekler en şaaane gülümseyen hayvanlardır misâlen.
Yunusların da gülümseyen halleri vardır herkesçe malum...

Kedilerin ilgili bakışları vardır, ağzı burnu yenilesidir hatta. Mıncıklamak için insanın içi gider. içi dışı her yeri gider.

Atlar bazen hüzünlü bakar sanki..

Kuşlar haşindir, telaşlıdır, yapacak işleri vardır. Özellikle, martıların çok işi var gibi gelir bana kimi zaman. Sürekli bi koşturma. Yani fıtraten 'uçuşma' elbette... Havalaaan, hop, denize pike yap, kalk uç, yine uç, kon, bakın, bakın, bakın, burdan da kalk ora git...

Tavuklarla balıklara herhangi bir hal tavır emaresine rastlayamadım şu yaşıma kadar. Ama mühim değil. Yediğim şeylerin bana mimik yapması gerekmiyor. Yani mantıdan kaş çatmasını, köfteden surat asmasını beklemek gibi bi'şey olurdu bu. Fakat köftenin inek olduğunu düşünürsek; arada şaşkınlık durumlarına rastlamak da mümkün ama şimdi o muhabbetlere hiç girmeyelim.

Hayvanlara mimik yakıştırmak ilginç bi durum mu bilemiyorum. İlginçse de rakamlara ve renklere cinsiyet yakıştırmam kadar ilginç değildir herhalde. Yok bunun Fransızca'yla bi ilgisi kat'iyyen yok, kendimi bildim bileli renklere ve rakamlara cinsiyet vermişimdir.
Tabi bu da apayrı bir konu.

Özetle, hayvanlar da gülümser, muzur bakışlar atar, meraklanır, hüzünleyken gözleri değişir, seviçliyken yüz kasları gerilir, afallar, sevinir...

Hissedebildikleri ne kadar duygu varsa yansır suratlarına...
Yansıtabilirler. Yansıtırlar. Yani; saklamazlar... Bu yüzden samimidirler.
Ve aslında hayvanlardan tavırlarla ilgili öğreneceğimiz ne çok şey var değil mi; maskelerin bu kadar ucuzladığı bu zamanda...


Sevgiler, benden :)

r. su

Uçurum çiçekleri

Uçurum çiçekleri sabrın belki de dünyadaki en güzel örneklerindendir. 
Kendilerini alıp koklayacak bir el olmayacağını
bilmelerine rağmen yine de onlar ümitlerini hiç yitirmeden uçurumda
en nadide güzelliklerini sergileyerek kendilerini alıp koklayacak bir el
beklemektedirler. 
Ancak onları ne alıp okşayan olur ne de koklayan...
Buna rağmen itiraz etmeden bin ümitle beklemeleri sabrın en güzelidir. 
Kişi ümidini hiç yitirmeden Rabb-ül alemine tam bir teslimiyetle her daim 
sabretmelidir.
 
"Men sabere, zafere / Sabreden zafere erişir..."
 
 Alıntıdır. 
 
(R.K.'ya teşekkürler )
  

Salı, Şubat 14, 2012

Pazartesi, Şubat 13, 2012

Bekleyişlerin adı aşk...


Bekleyişlerin adı aşk.
Adı konamamış hasretlerin rengidir aşk.
Gün batımı kızılı...
Seher vakti alacası... Göz yaşına çalan; bakış karası...
Ateşe 'gönüllü' atılan kalbin acısıdır. İsimsiz ayrılıkların vuslatı bekleyiş sancısıdır.

Bekleyişlerin adıdır aşk.

Her gün 'sana' dair güzel bir kelime daha, güzel bir cümle daha eklemektir virgülün ardına.
Sessizliğimin adıdır.
Bensizliğinin sıfatında, 'sensizliğim'in adıdır.
Halsizliğimin adıdır.

Bekleyişlerin adı aşk.
Günlerin en bitmeyen 'an'ıdır.
En uzun şiirin, en içli mısrasıdır.

Nakış açısıdır... Aşk.
Gönlümün kenarına dantel dantel işlenen; 'yokluğun'un sanatıdır...


r. su

yorumsuz :)