Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Salı, Temmuz 31, 2012

Mevlana değil, Muammer Erkul!

Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, Türkiye Gazetesi köşe yazarı Muammer Erkul'un 2000 yılında kaleme aldığı "Su Gibi" isimli yazısını aynen kopyalayıp Mevlana Hazretlerininmiş gibi yayınladı. Ilıcak'ın köşesinde yazını görünce çok şaşıran Erkul, bu düşüncesini twitter'da paylaştı. Erkul, "Sevinsem mi üzülsem mi: Nazlı Ilıcak Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde SU GİBİ yazımı (Muammer Erkul'a ait) Mevlana'nın diye yayınlamış..." dedi.

4 Ocak 2000 yılında gazetemizde yayınlanan bu yazısının 12 yıldır internet sitelerinde dolaştığını belirten Erkul "Yazının başlığını değiştirip yayınlıyorlar. Bir dergiye başka bir kişinin ismi yazılıp kapak yapıldı. Kitaplara alındı" diye konuştu.

Erkul, Ilıcak'ın kopyaladığı yazının hikayesini de şöyle anlattı:

"SU GİBİ" 2000 senesinin ilk haftasında yazdığım, Türkiye Gazetesi'ndeki STOP köşemde en az üç defa yayınladığım, www.muammererkul.com isimli web sitemde tekrar tekrar yayınlanmış, 2002 yılında Nesil Yayınları'nda çıkan "Sen İstanbul olsaydın" isimli kitabımda da olan bir yazımdır...

Çok defa seslendirildi, TRT İstanbul radyosunda Sırrı Er, TGRT FM'de İrfan Atasoy gibi profesyonel akadaşlar tarafından (ve diğer onlarca radyoda) okundu...
TRT İzmir (Belgesel) televizyonlarındaki programımızda konusu geçti, okundu...

Yazı, şu anda hala sayısız internet sitesinde (maalesef çoğu da başka isimlerle) yayındadır. Bazı kitaplara çeşitli isimlerle konduğu söyleniyor ama görmedim. Bir dergiye ise (uyduruk bir isimle) kapak olarak basılmıştı...

Bazıları ise "Sen kiiim, SU GİBİ yazısını yazmak kim" tavrı içinde, maalesef!.. Bazı internet yazarlarından açıkça "Sen almışsın ben de aldım ne olacak" diyenler bile gördüm!

Bu konuda bugüne kadar olan gelişmeler içinde en ilginç olanını ise bugün yaşadık.

Çocukken çizgi romanları için aldığım (Tercüman İNCİ) gazetesinin sahibi ve yöneticisi olan ve büyüdükçe (Tercüman'ın başyazarı iken) yazılarını hayranlıkla okuduğumuz Nazlı Ilıcak hanımefendi, Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde "SU GİBİ" İSİMİ YAZIMI, BÜTÜN OLARAK VE İSİM ZİKRETMEDEN YAYINLAMIŞ...

Kasıt olmadığını elbette biliyorum.

Fakat şu anda kendilerinden istirhamımız şudur:

Lütfen, yine kendi köşelerinde (dipnotta bir satır değil de) yeni bir yazı ile, bizden ve yazılarımızdan bahsetmeleridir. Su gibi (4 Ocak 2000 Türkiye Gazetesi Stop Köşesinde) benzeri daha çok yazımız vardır ve umarım ki bu nahoş durum hem tanışmamıza... hem de SU GİBİ yazımızın artık "YAZARINA KAVUŞMASINA" vesile olur...

Saygılar sunarım."

Çarşamba, Temmuz 04, 2012

Kefaret

Bazen özür dilemek yetmez.
Karşındaki affetse de sen, başka bir halde, başka bir zamanda, başka bir mekânda; onun kalp kırığının kefaretini ödersin.
Pişman olmuş olsan da, yerden kalkmadan evvel sürünmen gerekir.
Affedilirken temizlenmektir budur belki de.
Affedilişinin nişanesidir.
Nimettir.
Keder; şifadır, anne sütü kadar.


r. su