Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Cuma, Mayıs 13, 2011

Kurtadam


Hani böyle fantastik filmler olur. Spiderman, süpermen, böcekadam, sinekadam vesaire... Bu filmlerin ortak özelliği, hikâyedeki kahramanlar ister iyi olsun ister kötü olsun, herkes bi yana, sevdicek bi yanadır.

Kurtadam filminde bu hassasiyete pek rastlayamadık. Olayın kahramanı bir kurt tarafından ısırılıp, 'kurt mikrobu(!)' damarlarına yayılınca, her dolunayda kıllanıp tüylenmeye başlıyor. Ve her filmde olduğu gibi, bu filmde de esas oğlanın sevdiği bir kadın var. Bu kadın hâliyle, sevdiği adamın normale dönmesi için yardım etmeye çalışıyor fakat nafile. Falan filan derken, asıl takıldığım noktaya gelelim; Kurda dönüş, adamları öldür, ye, ona bi lafımız yok. Ama kardeşim kurtluğu kasaba halkına yapacaksın! Sevdiceğe sert bakmak olmaz, kaldı ki onu yiyesin! Olmaz, ters!

Kız oracıkta can havliyle bağırıyor: 'Lawrence! Lawrence! (Kurtadamın insan adı bu) Benim ben! Gözlerimin içine bak! Beni tanıyorsun! Bana zarar verme Lawrence!' Lawrence bi bakıyor iki bakıyor, şöyle bi durulur gibi oluyor, ama sonra kızın simayı çıkartamıyor ki, saldırıya geçiyor. Oldu mu şimdi kurtadam! Böyle yapılır mı!

Kurtadamı kınadık vesselam. Sonunda kız onu öldürmek zorunda kaldı, çaresiz. Yoksa sevgilisinin akşam yemeği olacaktı. Kısmetten öte köy yok, napalım...

Celal Temür

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylü-yorum