Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Çarşamba, Mayıs 11, 2011

alaturka tuvaleti sevmiyorum. hem de hiç.

1992-1993 yaz sezonuna tekabül ediyordu nefretin başlangıcı... Yaş sırasına göre oturduğumuz için, apartmanın en alt katında babaanemler vardı. Dışarda oyun oynarken karnımız acıktığında, ya da tuvaletimiz geldiğinde hemen babaanneme koşuyorduk. Yemek falan iyiydi de, tuvalet zulümdü. Evet tahmin ettiğiniz üzere, babaannemlerde alaturka tuvalet vardı. Henüz 5 yaşında oldugum için de, kendi kendime yapmam mümkün değildi... 'Babanneeee' diye koşup tuvaletin kapısının önünde zıpladığım zaman ne istediğimi anlıyordu. Yine tuvaletim geldi, ve ben yine babaannemlere koşup kapının önünde zıplamaya başladım. Geldi;
"Çıkar pantolonunu" dedi hemen yerine getirdim. Sonra önce o girdi içeri. Ben terlikleri giyinicem sen de onların üstüne bas yere basmış olma dedi, tamam dedim. Ne derse yapıyordum. Terlikler siyah lastik terlikti ve bana çok korkutucu geliyorlardı. Kocaman, simsiyahlardı ve babanemin her adımında nefes alıyorlardı. Evet 'fıss fıss' nefes alıyorlardı. Artık nasıl bir üretim mahsülüyse, içinde hava birikiyor ve basınca çok ufacık bir delikten fazlaca hava çıkıyordu. Gözümde nefes alan koca böceklerden başka bişey değillerdi. Babaannem giyindi, ben de topuklarımla babanemin ayaklarına bastım. Transformers olmuştuk resmen ve bu şekilde 3 adım attıktan sonra tuvalete kavuşmuştuk. Babaannemin ince bir bilek hareketiyle kendimi havada ellerinin arasında buldum. Öyle bi durumdaydım ki kafam dizlerimin arasındaydı ve babanemin esprilerine maruz kalıyordum.(bu pozisyonu anlatamayacagım için çizmeyi tercih ettim.) Diger tüm torunlarına söylediği gibi bana da 'topuz götlü' diyordu ve o sırada ben nefes almakta gerçekten çok zorlanıyordum. Bu neredeyse hergün böyle devam etti. Eve çıkmak bana zor geldi babaanneme bana tuvaletimi yaptırmak hiç zor gelmedi... Hergün hergün olunca bi yerden sonra tiksinmeye başladım bu tip tuvaletten...

Hem ben hayatımda hiç alaturka tuvaletli bi hanede oturmadım. Yani Yalova, Fındıkzade Beşiktaş... Oturdugum tüm evlerin tuvaletlerinin hepsi oturaklıydı . Geçen dayımlara gittim. Tuvalete bi baktım oturacak yeri yok. Sonra beynim sinir uçlarıma sanki okuldaymışım ya da bi cami tuvaletindeymişim gibi mesaj gönderip, o rahatlıkla çalışmaya başladı. Napıyorum lan ben dedim burası sonuçta bi ev ve evin kadını (yengem) buradan sorumlu. Öyle hortumu musluğa bağlayıp tazyikli su tutmakla temizlemiyo ki burayı... O yüzden efendi efendi çıktım kendimi oturaklı tuvaletçiğime sakladım. Eve geldiğim gibi soluğu yanında aldım. Böyle bir baktı önce,boynunu büktü sonra.

"Yine onunlaydın di mi?" dedi.

 "O kim?" diye sorunda "O işte ben anlarım." dedi. Vallahi gitmedim, dedim. İstiyosan dizlerime bak; ne arkası buruşuk ne ön tarafı cok gergin... Baktı şöyle, evet haklısın sanırım gel dedi, kıyamadı bana, açtı kapağını. Ben de hemen bel kıvrımına sarıldım. Ayrıca bir şey itiraf edeyim, bizim evin tuvaleti hiç değişmedi. Çok bağlandık o yüzden birbirimize... Hatta bir gün ufaktım, kapağı kalıkken içine oturmuş sıkışıp kalmıştım da, annem çekip çıkarmıştı içinden... (ağlamıyorum) Kapaklar geldi kapaklar gitti ama o hep aynı kaldı... Puf kapak bile geldi . Şimdiki evde de puf kapağımız var, ama ben almadım ev arkadaşım almış. Kilo ortalaması 95 kg olan bi eve dayanamadı ve vidaları koptu haliyle. Herkes oturmadan önce sabitliyor. Yani ben diğerleri yaparken görmedim tabii ama, bence yapıyolardır yani. ben de yapıyorum cünkü. Sevmiyorum falan ama aslında iyi o da ha, en azından iyi niyetli. Biraz oturuyorsun sonra hemen yapışıyor bacaklarına 'gitme' der gibi. Kalkıyorsun senle birlikte geliyor. Ama o ayrılık sesi var ya, beni benden alıyor işte. Terin naylona yapışması... Ama yine de seviyorum ben oturaklı tuvaleti. En azından dirseklerin dizde oluşturduğu kırmızı yuvarlaklar var ya, onlar yeter...

(Resmi iki dkda çizdim güzel olmadı ama siz yine de içinde bulunduğum durumu anlayın diye.)


Fatih Yılmaz

8 yorum:

  1. bu nedir yahu? ne zamandan beri burada tuvalet maceraları/aşkı anlatılır oldu? bu kadar düştük mü? yazık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şu an çok ibret aldım..

      fatih.

      Sil
  2. twitterda yazdığınız gibi içe dönük değil çişe dönük bi yazı olmuş bu..

    YanıtlaSil
  3. İnsanların alışkanlıklarına saygı duymak lazım.
    Ben de size saygı duyuyorum.
    Esprili bir yazı olsun diye bu satırları yazdınız, farkındayım.

    Ancak, eklemeden edemedim;
    herkesin, kirli mi temiz mi olduğunu bilmediğiniz taraflarıyla oturdukları,
    o, çok övdüğünüz tuvaletçiğinizle yapış yapış yakınlığınızı yüceltmek için
    diğer şekil tuvaleti küçültmeniz riskli değil mi? :)
    Şimdi, alaturka tuvalet seven biri çıkıp, olaya kendi açısından bakıp eleştiri yaparsa; emin olun siz bile alaturkacı olursunuz... ;) :)

    Sevgiler..

    Takip eden ya da edilen listelerinde olmayan biri..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah, tamamı geyik olduğu için sakıncası yok:) ayrıntısına girerdim ama kızıyorlar sonra :)

      Fatih.

      Sil
  4. Yorumumu neden yayınlamadınız ki?

    YanıtlaSil

söylü-yorum