Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Cumartesi, Ocak 28, 2012

WILSON

‘Cast Away diye bir film vardır. ‘Yeni hayat’ diye tercüme edilmiştir. Uçak kazasından tek başına sağ olarak kurtulur olayın kahramanı, ve şişme bir botun içerisinde, dev dalgalarda hayatta kalmayı başarır, bir adaya sürüklenir. Tek başınadır artık… Hayata onu bağlayan şey ise aşkı, ve çalıştığı kargo şirketinin, sahile vuran kolilerinin birinin içinden çıkan; ‘Wilson’ ismini verdiği bir voleybol topudur. Wilson onu hayatta tutan tek şeydir…’

(Cast Away, kendine direnmenin hikâyesidir...
Ve 'Wilson' gelmiş ve gelecek en samimi umut simgesidir)













Ufkundan gemilerin geçmediği bi yerdir ıssız adalar.
Ufkunda umut pırıltılarının olmadığı insanlardır ıssız adalara sürüklenen insanlar.
...

Bulanıktı önüm, gözlerimde parçalı bulutlar vardı. Geçmiyordu bir türlü…
Çünkü benim,  parçalı bulutların ardında gördüğüm her silueti ‘sen’ sanmam gerekiyordu...

....Yalnızlığımın en kalabalık kavşağındaydım.
Trafik ışıklarının bozulduğu, çöplerin yere atıldığı, insanların sokaklara tükürdüğü meydandaydım. Herkes birden konuştuğu için kimsenin birbirini dinlemediği sağır edici bir sessizliğin ortasındaydım....

‘Ne yapmam gerektiğini bilmezliğin’ en sessiz ve keskin ayrımındaydım,
sen kardelenler gibi bembeyaz karların ardından filizlenirken...

Bembeyazlığının üzerine dokunduğum kanımdan mı doğuyordun…
Can damarımdan fışkıran kana bulanarak hayat mı buluyordun…

‘Yeni hayat’ta Wilson’ı bulmak gibiydi seni bulmak belki de…
Wilson’ımı yeni hayatta bulmaktı.
Sende yeniden hayat bulmaktı…

Belki de seni bulmak; bana hayat bulmaktı.

(bu yazı tam anlamıyla toparlanamamış, dağınık kalmış, eksik bir yazıdır. İlerde tekrar elden geçirilecektir. Belki de...)



r. su

1 yorum:

  1. Bırak dağınık kalsın bu yazı.
    Herkes kendine göre toparlar, nasılsa.
    Ama çok çok daha çok kişinin görebileceği bir yere koymalısın bunu!
    Yazını sergilemen için değil.
    İhtiyacı olanlara ulaşsın diye!..

    YanıtlaSil

söylü-yorum