Orta okul mu lise mi tam hatıryalamadığım yıllara ait, iyi hatırladığım bi şiir vardı. Orhan Veli'nin. Tamamını hatırlayamasam da şiir şöyle bir şeydi:
'Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle...
... Bi yer var ( bıdı bıdı)
(Buralarda bi yerlerde kelimelerin kifayetsiz olduğunu farkediyordu şair)
......
Anlatamıyorum...'
Aşağı yukarı böyle bir şeydi...
Kızlar birbirlerinin hatıra defterlerine yazardı, ya da en gizli aşk mektuplarının sonu da bu şiirle biterdi. O zamanlar msn iletisi ya da facebook notu gibi mefhumlar söz konusu olmadığından, hislerimizi yayma eğilimimiz bu şekilde cereyan ediyordu.
Özlemini çektiğim şeylerden biri 'el yazıları'dır. Mektuplardır... Küçük pusulalardır... Derste yazılıp; dor top yapılıp birbirimize attığımız küçük kağıtlardır... 'Çıkışta filanca çay bahçesine gidelim'lerdir... Pembe kağıtlara yazılmış: 'Seni seviyorum'lardır... Küçük bir tartışmadan sonra evde çantamızda bulduğumuz: 'Benimle bir daha konuşma!' notlarıdır... Postahane pullarıdır... Ucu yanmış kâğıtlardır... Defterlerin arasında kurumuş karanfillerdir...
Özlüyorum şiddetle...
Özleyenler var, biliyorum...
'....
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum...'
Celal Temür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
söylü-yorum