Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Perşembe, Eylül 29, 2011

Bir 'damla' gibi

Bir 'damla' gibiyiz...

Küçük, sessiz, sakin... Cama vurduğumuzda, küçük zikzaklar çizerek, hızla ve telaşla pervaza inmeye çalışacak kadar ürkek... Saydamız bazen. İsteriz ki ne hissettiğimiz; kelimelere gerek kalmadan dökülsün karşımızdakinin gözlerine. Bakarak konuşuruz bu yüzden. Sadece bakarak... Ve de bıkarak; derdimizi anlatamayınca...

Tükeniriz zaman zaman. Düştüğümüz yerde paramparça olur, dağılır gideriz; ardında sadece ıslaklığın izi kalır elmacık kemikten dudağa doğru...

Damla gibiyiz. Yudum yudum, kana kana içilen bir bardak suyun ardından; bardağın dibinde tek başına kalan...

Çağıl çağıl oluruz. Şelalelerden el ele tutuşup dökülen damlalar gibi. Dünyanın her yerine uzanan denizler gibi. Bir başlayıp ucu gelmeyen nehirler gibi. Halkalar oluşturuz göllerde; hayat buluruz. Hayat veririz çöllerde; aranılan oluruz...  

Ve nihayet buluruz.
Gökyüzünde de olsak, günü gelip de bulutlardan yere düştükten sonra, 'toprağın' emdiği, damla gibiyiz.


r. su

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylü-yorum